HİZMET SEKTÖRÜ AYARI

Hizmet sektörüne bir bakalım zarar mı yarar mı var. Genel olarak tarım, sanayi ve hizmetler olarak iş yaşamını 3 gruba ayırırız. Bazen buna 2 farklı sektör daha eklenir. Burada bahsedilecek olan hizmet sektörünün yeri ve önemi üzerine. Hizmet sektörünün nasıl işlemesi gerektiği üzerine.

Öncelikle hizmet sektörünün hangi iş kollarını kapsadığına bakalım. Doktor, öğretmen, bankacı, mühendis, polis, gibi hizmet üreten meslekler bu kapsamdadır. Bu meslekler sanayi sektöründeki fabrikalar gibi ürün üretmezler. Bu sektörler tarım ve hayvancılıktaki gibi de ürün üretmezler. Sanayi de hammadde işlenir ve mamül ürün haline gelirken, hizmet sektöründe bu durum söz konusu değildir. Bu açıdan bakıldığında hizmet sektöründe üretilen ürün olmadığı için pazarlanıp para kazandıran hiç birşey yoktur. Aksine hizmet sektöründe çalışanların maaşları devletin kasasından ödenir. Durum böyleyken nasıl oluyorda hizmet sektöründe çalışanların oranı yüksek olan ülkeler daha zengin olabiliyor.

Fabrikalarda bir ürün üretilmeden önce Ar-Ge çalışmaları yapılır. Ürünün hammaddesinin temini için toplantılar pazarlıklar yapılır. Ürünü üreten makine bozulunca teknik servis çağırılır. Bir işçi yaralansa doktor yardımcı olur. Üretim bittikten sonra mamül ürünün pazarlanması ve para akışı ile muhasebesi için bankacı ve muhasebeci görev yapar. Tüm bu işlemler ve fazlası hizmet sektörünün işleridir. Bu işler yapılmadan fabrika olamazdı. Sadece bu da değil. Hizmet sektörü olsun sanayi sektörü olsun hepsinin eğitim aşaması vardır. Fabrikanın muhasebecisi matematiği okulda öğretmenden, satış temsilcisi pazarlamayı ve insan ilişkilerini okulda öğretmeninden, işçi sağlığını doktordan, işyerinin güvenliğini polisten güvenlikten, ticaretin güvenliğini hakimden yargıçtan biliyoruz. Yani hizmet sektörü olmadan sanayi sektörü gelişemez ve çok fazla ayakta duramaz.

Ancak hizmet sektörünü de fazla abartmamak lazım. Hizmet sektörü yürüyüp sanayi sektörü yürümezse hizmet sektörüde çöker yada devleti çökertir. Hizmet sektöründe çalışanların verimli olması ve sayıca yeterli ama israf olacak kadar da çok olmaması gerekli. Hepsinin bir dengede olması şart. Hepsi kaliteli verimli yeterli ve uyumlu çalışırsa verim artar getiri artar. Sonuçta ülke kalkınır insanların refahı artar.

Bazı ülkeler bu dengeyi kuramazlar. Hizmet sektörü çalışanı az ise fabrikalar yeterli üretimi yapamaz. Hizmet sektörü çalışanı gerekenden fazla olursa devletin kasası zarar görür. Tarım ve hayvancılık, sanayi, hizmet sektörleri birbirine uyumlu işlemeli. Çalışan sayısı ve verimliliğiyle, program uyumluluğuyla, ekonomik kazanç dengesiyle tüm alanlarda ihtiyaç gerekliliği durumuna göre değerlendirilmeli ve en iyi hale getirilmeli. Bu denge iyi kurulursa gerçek anlamda gelişmiş ülke olunur. Tek başına bir kriter olarak hizmet sektörü çalışanının fazla olması sadece rakamsal gelişmişlik göstergesi olmaktan öteye gidemez.